Başlıca problemimiz olan kilolardan kurtuluş yollarını bulma çabamız kitap haline getirilebilir. Denemediğimiz yöntem, denemediğimiz diyet kalmamıştır. Her şehir efsanesini mutlaka bir ihtimal doğrudur
Anasayfa » Eskişehir’de Gezilecek Yerler
Eskişehir’e ilk kez yaz okulu sebebiyle gittik. Hiç bilmediğim ve daha önce merak etmediğim bir şehirdi. Öğrenci şehri olduğunu duyuyordum hep ama nedense hiç görülmesi gereken bir şehirmiş gibi gelmiyordu bana. 1 ay orada kalacaktık eşim tatil gözüyle bakmamı söylüyordu ben ise düzenim bozulacak 1 ay çok uzun bir süre endişesiyle yaklaşıyordum. Gittikten sonra anladım ki Eskişehir çok sempatik yaşanılası ve de eğlenceli bir şehirmiş.
Orada kaldığımız süre içinde hem gezdik gördük hem de 3 tane dersimi aslanlar gibi verdim 🙂 Bir dönem erken mezun olmam bu dersleri almama bağlıydı. Bir taşla iki kuş vurmak kendi açımdan harika bir histi. Her gün neredeyse dışardaydık, evde kaldığımız günler sayılıydı. Hatta benim sayemde annem, babam ve kardeşimde bu güzel şehri gezebildi. Bunun için de ayrıca mutlu oldum.
Eskişehir denilince aklımda en kalıcı olan yerler arasında Odunpazarı, Sazova Parkı, Doktorlar Caddesi ve tabiki Porsuk Çayı var. 🙂 Hee bir de Hergün kaldığımız yerin önünden geçen Kalabak suyu satıcıları var. 🙂 Bildiğiniz damacana ile su satışı yapıyorlar. 🙂 Ben ilk başta anonslarını duyduğumda tüpçü geçiyor zannetmiştim 🙂 Meğer Kalabak suyu Eskişehir’in meşhur su markasıymış 🙂
İzmir’in aksine şehir trafiğinin içinde gezen tramvaylar var. Fakat sokaklarında araç için park çok büyük sıkıntı bu memlekette. Dolayısıyla araç ile gezilecek bir şehir değil. Zaten gerek de kalmıyor sizi her yere ulaştıran otobüsler, dolmuşlar ve tramvaylar var 🙂 En az metro kadar tramvay da çok büyük kolaylık sağlıyor. Bunun için bir eskart almanız yetiyor:) Bu arada bi 10 tl benim eskartta kaldı ne ara kullancam onu bilmiyorum 🙂
Eskişehir’de kaldığımız süre boyunca genelde vaktimizi doktorlar caddesinde gezerek geçirdik. Burası en uğrak yerimiz oldu. Espark Avm’nin açık otoparkına arabamızı park ettikten sonra tabiri caizse direk bu caddede kendimizi buluyorduk 🙂 Hem gecesi hem gündüzü ile bu şehrin en hareketli yerleri buralardı. Karşılıklı bir sürü mağazasıyla bu alan trafiğe kapalı bir alan sadece tramvay hattı bu caddeden geçebiliyor.
Caddenin sonu adalar denilen yere ve Porsuk Çayına çıkıyor. Genelde öğrencilerin vakit geçirdiği mekanlar bu adalar tarafında toplanmış durumda. Bunun sebebi Anadolu Üniversitesine yakın konumda bulunuşu olabilir. 🙂 Dolayısıyla bir sürü kafeleri ,uygun yemek yenilecek yerleri de hep buralarda bulduk. Sonuçta biz de öğrenciyiz değil mi:) Burada dikkatimi en çok çeken kafelerin kitap kafe konseptinde olmasıydı hem ders çalışıp, kitap okuyup hemde çayınızı kahvenizi içebiliyorsunuz. Birçok restoran ve fastfood mekanlarındaki menü fiyatları hep öğrenciye göre ayarlanmış. Bu çok hoştu. Yemek masrafları eve malzeme alıp evde yemek pişirmeye değmeyecek kadar uygundu. Dolayısıyla bizde bu durumu çok iyi kullandık diyebilirim 🙂
Yine Doktorlar caddesi üzerinde bulunan Kanatlı Avm’den bahsetmek istiyorum. Burası Avm’den çok oyun ve eğlence merkezi bence. Bovling, Karaoke vb. çeşitli oyunlar ve sineması ile oldukça keyifli vakit geçirebileceğiniz bir yer. Burada dikkatimi en üst katta sinema salonunun olduğu bölümde bulunan devasa büyüklükteki kitaplığı çekti. Kitapseverlerin mutlaka burada bir fotoğrafını olmasını isteyeceği türden bir kitaplık. Bizde zaten hiç bu fırsatı kaçırmadık. Çok ama çok hoş bir ortamı var. Alt kattaki gürültünün aksine burası sessiz ve oturup kafa dinleyebileceğiniz bir yer. Görülmeye değer bence 🙂
Porsuk Çayı mutlaka görülmesi gerek. Ve de üzerindeki küçük tekne ile mutlaka gezmek gerek. 🙂 Çok keyifli. Sanki Venedik’te gibisiniz. Ayrıca Kano ile de gezdiriyorlar. Yaz aylarında orada bulunduğumuz için hep etrafında gelin ile damat çekimlerine denk geldik. Dış çekim için çok harika bir yer yani hayran hayran izlemekten kendimi alamadım.
Burası Adalar diye geçiyor. Porsuk çayı bu caddeyi ikiye bölmüş. İki tarafında da kalan caddede yol boyu kafeler ve restoranlar var. Çayın üzerinden karşı yola geçmek için sayabildiğim üç tane falan köprü vardı. Köprünün demirlerinde de yurtdışındakiler gibi birkaç aşk kilidine de rastladım. Çok tatlıştı ama onun fotoğrafını çekmek aklıma hiç gelmedi 🙁 Eskişehir’in en kalabalık yerlerinden birisi diyebilirim buraya. Yediden yetmişe herkesin en uğrak yeri olmuş 🙂 Bu yüzden de kentin en merkezi yerlerinden birisi. Burasının tek kötü yanı araç ile gelmeye müsait bir yer olmaması. Sokakları çok dar ve genelde hangi yola sapsanız tek yön 🙁 Otoparkı sorun hemde çok büyük sorun biz otopark işini yukarıda da bahsettiğim gibi Espark’ın açık otoparkını kullanarak çözebildik. Gerçi orada da boş yer bulmak çok büyük sıkıntıydı ama içersinde iki üç turdan sonra çıkan birileri oluyordu bir şekilde koştur koştur buluyorduk 🙂
Gelelim Espark civarında bulunan Haller Gençlik Merkezine sanırım burası Belediyeye ait bir alan. Kapalı bir hanın içersinde yer alıyor. Sıra sıra dizili hediyelik eşya dükkanları mevcut ve de kafeler. Çok büyük bir yer değil fakat çok şirin bir mekan. Biz bu mekana, meşhur mazlumlar muhallebicisinde su muhallebisi yemeye geldik. 4 kez falan yedim hala tadı damağımda 🙂 Eğer Eskişehir’e yolum düşerse kesin tekrar yerim o derece beğendim 🙂
Tarihi Odunpazarı Evlerini iki kez gidip gezme fırsatını yakaladım. Gezmesi bir gününüzü bile almıyor. Odunpazarı ilçesi adını bu evlerden almış. Eskişehir denilince akla gelen ilk yerlerden bir tanesi. Bence mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında yer alıyor. Sokakları rengarenk evlerle dolu. Görselliğindeki güzellik sayesinde turistik bir yer haline gelmiş. Eğer bu taraflara uğradıysanız mutlaka Balmumu Müzesi ve Çağdaş Cam sanatları Müzesini de gezmelisiniz. Giriş ücretleri de oldukça uygun. Biz Eskişehir’in meşhur çiğ böreğini bu civarda yedik. Çünkü en lezzetlisinin burada yapıldığını söylediler. 🙂 Odunpazarı evlerinin çarşısında ise sıra sıra meşhur met helvacıları bulunuyor. Yani Yakınlarınıza götürmek için güzel bir hediyeyi de temin edebiliyorsunuz 🙂 Hediye demişken bölgede el sanatları çarşısı da mevcut ve lületaşının merkezi olan bu şehirde lületaşından yapılmış birçok hediyelik eşyalarda bulabilirsiniz.Tam kartpostal tadında fotoğraflar çekilip harika bir kent gezisini burası fazlasıyla karşılıyor. Kesinlikle uğranması gereken yerlerin başında.
Sanki Disneyland’ı geziyormuşcasına gibi hissedebileceğiniz harika bir park. Kocaman bir alana sahip. İçinde fazlaca yürüseniz de görülmeye kat kat değecek güzellikte. Park; içinde Yapay Gölet, Masal Şatosu, Korsan Gemisi, Akvaryum ve Uzay evi gibi kültürel ve bilimsel her şeyi barındıyor. Eskişehir’e geldiyseniz uğramadan gidilmeyecek yerlerin başını çekiyor. Ben açıkçası Eskişehir’e gelene kadar böyle bir parkın varlığından bile habersizdim. Ülkemizde böyle bir yerin olması gurur verici. Keşke İzmir’de böyle bir parka sahip olabilseydi birazcık kıskandım diyebilirim 🙂 Yemyeşil mis gibi bir yerdi. Burada da fazlasıyla gelin damat çekimlerine şahit olduk. 🙂 Masal şatosunun sadece zemin katını görebildik. Üst katlara çıkış belirli saatlerde yapılıyormuş. Zaten şatoyu dıştan görmek bile yetti doğrusu 🙂 2tl karşılığında 🙂 korsan gemisini gezdik içinde dışında bolca fotoğraflar çekildik. Akvaryum için vakit kalmadı o yüzden orayı gezemedik. Uzay evi de biz oradayken henüz faaaliyet de değildi. Ama buna rağmen gezmekten müthiş keyif aldığımız harika bir parktı. Parkın çıkışına doğru sokak lezzetlerini tadabileceğiniz atıştırmalıklar satan bir sürü satıcı vardı. Çubukta patates kızartması, waffle ve mısır satılıyordu. Bizim ilgimizi çubukta kızaran patates kızartması çekti. Tuzlu ve baharatlı olanı afiyetle yedik çok lezizdi.
Yapay denizin ve plajın yer aldığı Kentpark’ı ve Şehir manzarasının izlendiği Şelalepark’ı görmeye fırsatımız olmadı. Buraların da görülmeye değer yerler olduğunu söylediler.Biz genelde hareketli ortamlarda takıldık. Yemek yemeyi ve değişik lezzetleri tatmayı sevdiğimizden farklı ne varsa yemeye çalıştık. Zaten geriye kalan vakitlerde okula gittim ve ders çalıştım.
Eskişehir‘in böylesine güzel anılar biriktirecek bir şehir olduğunu hiç tahmin edemezdim. Yaz okulu vesilesiyle çok farklı ve hoş bir yaz geçirdim.:) Bir daha gider miyim? diye soracak olursanız. Kesinlikle evet derim. Hem bu kez daha bilinçli ve kıymetli bir gezi olur benim için. 🙂 Güzel ülkemde henüz bilmediğim böyle bir sürü güzel yerler vardır. Umarım nasip olur da ülkemin her bir şehrini gezip görebilirim.
Sevgiler 🙂
Başlıca problemimiz olan kilolardan kurtuluş yollarını bulma çabamız kitap haline getirilebilir. Denemediğimiz yöntem, denemediğimiz diyet kalmamıştır. Her şehir efsanesini mutlaka bir ihtimal doğrudur
Eskişehir’e ilk kez yaz okulu sebebiyle gittik. Hiç bilmediğim ve daha önce merak etmediğim bir şehirdi. Öğrenci şehri olduğunu duyuyordum hep ama nedense